Gazali Dil Belası
Dil kişiyi cehenneme götürecek olan bir biletten başka bir şey değildir. Hz.Muhammed(s.a.v) ve birçok büyük âlim susmanın daha güzel bir şey olduğu hakkında çokca sözler söyler. İmam Gazâlî Dil Belâsı adlı eserinde dilin 20 afete sebep olduğunu açıklar ve her bir afeti anlatır. Biz de kısa halde her afeti açıklamayı uygun bulduk.
Birinci Âfet:Mâlâyâni KonuşmakMâlâyâni konuşmak afeti kısaca, bir konuşma boyunca hep gereksiz, faydasız konuşmaktır. Hz.Muhammed(s.a.v) "Mâlâyâniyi terketmek, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir." buyurdu.
İkinci Âfet:Fuzûlî Konuşmak
Fuzûlî konuşmak ile mâlâyâni konuşmak arasında ince bir fark vardır. Fuzûlî konuşmak faydalı konuşmayı gereğinden fazla uzatmak için kullanılır. Bir kelime ile anlatalıbilecek şeyi iki kelime anlatmak gibi. Hz.Muhammed(s.a.v) "Fazla ve gereksiz sözden dilini tutana ve elindeki fazla malını infak edene müjde olsun" buyurmuştur.
Üçüncü Âfet:Batıla Dalmak
Bu afet günah olan şeyleri konuşmak demektir. Kadınların hallerini, içki meclislerini vs. konuşmak gibi. Hz.Muhammed(s.a.v) "Adamın biri, yanında oturanları güldürmek için haram hir kelime konuşur;o kelimesi sebebiyle Süreyya yıldızından daha uzakta ateşe düşer" buyurmuştur.
Dördüncü Âfet:Münakaşa ve Mücadele
Hz.Muhammed(s.a.v) "Kardeşinle münakaşa etme! Onunla alay etme! Ona, yerine getiremeyeceğin vaadde bulunma!" buyurmuştur. Münakaşa başkasının sözüne yapılan itiraza denir. Bu itiraz ya lafızda ya mânada ya da konuşanın maksadındaki eksikliği belirterek olur. Mücadele ise başkasını susturmaktan ibarettir. Bu da konuşmasını kötülemek, küçük düşürmeye çalışmaktır. İlmî münakaşalar da ise üsluba dikkat etmek lazımdır. İnkâr tarzında değil gerçekten yararlanmak gayesiyle nazik bir üslup kullanmak gerekir.
Beşinci Âfet:Düşmanlık
Bu afet karşısındaki konuşanın noksanlarını ortaya çıkararak onu küçük düşürmeye çalışmayı anlatır. Bu ayrıca kibre de neden olur.
Altıncı Âfet:Yapmacık Konuşmak
Konuşurken ağzı eğip bükmek, kafiye ve fesahette kendini zorlamak, yapmacık konuşmak vb. uygun görülmemiştir. Lâkîn hitabetteki sözleri haddi aşmadan ve garip kelimeler kullanmadan güzelleştirmek buna dahil değildir.
Yedinci Âfet:Sövmek ve Çirkin Sözler Söylemek
Bunlar dinimizin yasakladığı davranışlardandır. Bunlara sebep olan şey ide bozuk huydur. Hz.Muhammed(s.a.v) birçok hadisinde kötü sözlerden kaçınmak gerektiğini vurgulamıştır. Hatta öldürülen müşriklere dahi sövülmemesi gerektiğini söylemiştir.
Sekizinci Âfet:Lânet Etmek
Lânet etmek, ister hayvana, ister cansız varlıklara, ister insana -dini fark etmez- olsun dinimizce hoş görülmemiştir. Lâneti gerektiren sıfatlar vardır. Bu sıfatlar 3 tanedir.
1.Umumi vasıfla lânet etmek:Allah'ın lâneti zalimler üzerine olsun gibi.
2.Daha hususi vasıfla lânet etmek:Allah'ın laneti Yahudiler üzerine olsun gibi.
3.Belirli Bir Şahsa lânet etmek:Bu tehlikelidir. Misal, "Zeyd kâfirdir, Allah ona lânet etsin" demek gibi. Âyet veya hadisle lâneti sabit kişilere lânet okumanın zararı yoktur. Misal:Ebu Cehil,Firavun. Bunların küfür üzere öldüğü sabittir. Lâkîn yaşayan bir kişiye edilmesi doğru değildir. Belki sonradan Müslüman olur?
Kafir Olarak Ölene Lânet Etmek
Küfür üzere öldüğü kesin olan kişinin Müslüman yakını incinmeyecekse lânet okumak caizdir. İncinecekse caiz değildir.
Ölülere - Müslüman- lânet etmek uygun değildir.
Lânetin yerine susmayı tercih etmek her daim daha iyidir.
Dokuzuncu Âfet:Şarkı ve Şiir
Şiirin güzel olanı güzel, kötü olanı kötü kabul edilmiştir. Lâkîn sadece şiir ile meşgul olmak uygun görülmemiştir. Şiirin içinde hem toplumsal etik olarak hem de dinimizce hoş karşılanmayan şeyler bulunmadığı müddetçe haram değildir. Şiirden maksat ya övmek ya yermek ya da sevgiliyi methetmektir. Bunlara bazen yalan karışabilir. Şiirde, övgüde aşırıya gidip yalana girse de, haram olan yalana girmez. Misal:"Öyle cömerttir ki elinde canından başka vereceği bir şey kalmasa, kuşkusuz onu da verirdi." Bu şiirde cömertliğin zirvesi anlatılmaktadır. Lâkîn şairin bahsettiği kişi cömert değilse yalancı olur. Cömertse, mübalağa şiirin sanatındandır. Hz.Muhammed'in(s.a.v) huzurunda pek çok şiir okunmuştur. Onların bazılarında da mübalağa vardı. Lâkîn Hz.Muhammed(s.a.v) şiiri yasaklamamıştır.
Bunlar dinimizin yasakladığı davranışlardandır. Bunlara sebep olan şey ide bozuk huydur. Hz.Muhammed(s.a.v) birçok hadisinde kötü sözlerden kaçınmak gerektiğini vurgulamıştır. Hatta öldürülen müşriklere dahi sövülmemesi gerektiğini söylemiştir.
Sekizinci Âfet:Lânet Etmek
Lânet etmek, ister hayvana, ister cansız varlıklara, ister insana -dini fark etmez- olsun dinimizce hoş görülmemiştir. Lâneti gerektiren sıfatlar vardır. Bu sıfatlar 3 tanedir.
1.Umumi vasıfla lânet etmek:Allah'ın lâneti zalimler üzerine olsun gibi.
2.Daha hususi vasıfla lânet etmek:Allah'ın laneti Yahudiler üzerine olsun gibi.
3.Belirli Bir Şahsa lânet etmek:Bu tehlikelidir. Misal, "Zeyd kâfirdir, Allah ona lânet etsin" demek gibi. Âyet veya hadisle lâneti sabit kişilere lânet okumanın zararı yoktur. Misal:Ebu Cehil,Firavun. Bunların küfür üzere öldüğü sabittir. Lâkîn yaşayan bir kişiye edilmesi doğru değildir. Belki sonradan Müslüman olur?
Kafir Olarak Ölene Lânet Etmek
Küfür üzere öldüğü kesin olan kişinin Müslüman yakını incinmeyecekse lânet okumak caizdir. İncinecekse caiz değildir.
Ölülere - Müslüman- lânet etmek uygun değildir.
Lânetin yerine susmayı tercih etmek her daim daha iyidir.
Dokuzuncu Âfet:Şarkı ve Şiir
Şiirin güzel olanı güzel, kötü olanı kötü kabul edilmiştir. Lâkîn sadece şiir ile meşgul olmak uygun görülmemiştir. Şiirin içinde hem toplumsal etik olarak hem de dinimizce hoş karşılanmayan şeyler bulunmadığı müddetçe haram değildir. Şiirden maksat ya övmek ya yermek ya da sevgiliyi methetmektir. Bunlara bazen yalan karışabilir. Şiirde, övgüde aşırıya gidip yalana girse de, haram olan yalana girmez. Misal:"Öyle cömerttir ki elinde canından başka vereceği bir şey kalmasa, kuşkusuz onu da verirdi." Bu şiirde cömertliğin zirvesi anlatılmaktadır. Lâkîn şairin bahsettiği kişi cömert değilse yalancı olur. Cömertse, mübalağa şiirin sanatındandır. Hz.Muhammed'in(s.a.v) huzurunda pek çok şiir okunmuştur. Onların bazılarında da mübalağa vardı. Lâkîn Hz.Muhammed(s.a.v) şiiri yasaklamamıştır.
Onuncu Âfet:Mizah/Şaka
Mizah yasaklamış olup hafif şakaya göz yumulmuştur. Şakada yasaklanan ise aşırıya kaçmak ve devamlı yapmaktır. Devamlı şaka yapmanın sakıncası,değerli vakti oyun ve eğlence uğrunda harcamasıdır. Oyun câizdir. Lâkîn devamlı olması kınanmıştır. Aşırıya kaçmanın sakıncası ise, çok gülmeye sebep olur. Çok gülmek kalbi öldürür. Ciddiyeti azaltır. Bazen de kin tutmaya sebep olur. Herhangi bir düşmanlık, kin ve kırgınlığa sebep olmayacak şakalara müsade edilmiştir. Şakanın zararlarına gelirsek Hz.Ömer'in(r.a) "Çok gülenin heybeti az olur. Şaka yapan hafife alınır. Bir şeyi çok yapan onunla anılır. Çok konuşanın çok yanlışı olur. Yanlışı çok olanın hayâsı azalır. Hayâsı az olanın takvâsı az olur. Takvâsı az olanın kalbi ölür."sözü yeterli olacaktır. Ayrıca çok gülmek âhiretin unutulduğunun göstergesidir. Gülmekten kasıt kahkahadır. Tebessümde sakınca yoktur. Bu sebepten yıllarca gülmeyenler vardır. Misal:Hasan-ı Basri(rah),Atâ es-Sülemî(rah).
On Birinci Âfet:Alay Etmek
Alay etmek Hucurât suresi 11.ayette yasaklanmıştır. Alay etmem haramdır. Karşı tarafa eziyet ve sıkıntı verdiği zaman daha şiddetli haram olur. Alayın mânası karşısındaki insanla eğlenmek, onu küçük düşürmek, onun noksanlarına dikkat çekmektir. Bu bazen anlatarak bazen de ima yoluyla yapılabilir.
On İkinci Âfet:Sırrı Yaymak
Herhangi bir sırrı ifşa etmek yasaklanmıştır. Çünkü bunla tanıdık ve dostlara eziyet edilmiş ve haklarına ihanet edilmiş olur.
On Üçüncü Âfet:Yalan Yere Söz Vermek
Dil denilen cehennem bileti, söz vermede durmaz. Sonra ise nefis, genellikle o sözü yerine getirmeye yanaşmaz. Böylece sözünde durmamış olur. Bu münafıklığın alâmetlerindendir. Maide suresi 1.ayette de Allah Teâlâ verilen sözleri yerine getirmeyi emreder.
On Dördüncü Âfet:Yalan Konuşmak ve Yalan Yere Yemin Etmek
Yalan, günahların en büyüğü ve çirkinidir. Lâkîn yalana izin verilen yerler vardır. Savaşı amacına ulaştırmak, iki kişinin arasını düzeltmek, kendisine karşı kusur işleyen birinin gönlünü kazanma gibi... İbadete teşvik ve günahtan sakındırmak için hadis uydurmak büyük günahtır. Yalan zaruret halinde söylenir.
Mizah yasaklamış olup hafif şakaya göz yumulmuştur. Şakada yasaklanan ise aşırıya kaçmak ve devamlı yapmaktır. Devamlı şaka yapmanın sakıncası,değerli vakti oyun ve eğlence uğrunda harcamasıdır. Oyun câizdir. Lâkîn devamlı olması kınanmıştır. Aşırıya kaçmanın sakıncası ise, çok gülmeye sebep olur. Çok gülmek kalbi öldürür. Ciddiyeti azaltır. Bazen de kin tutmaya sebep olur. Herhangi bir düşmanlık, kin ve kırgınlığa sebep olmayacak şakalara müsade edilmiştir. Şakanın zararlarına gelirsek Hz.Ömer'in(r.a) "Çok gülenin heybeti az olur. Şaka yapan hafife alınır. Bir şeyi çok yapan onunla anılır. Çok konuşanın çok yanlışı olur. Yanlışı çok olanın hayâsı azalır. Hayâsı az olanın takvâsı az olur. Takvâsı az olanın kalbi ölür."sözü yeterli olacaktır. Ayrıca çok gülmek âhiretin unutulduğunun göstergesidir. Gülmekten kasıt kahkahadır. Tebessümde sakınca yoktur. Bu sebepten yıllarca gülmeyenler vardır. Misal:Hasan-ı Basri(rah),Atâ es-Sülemî(rah).
On Birinci Âfet:Alay Etmek
Alay etmek Hucurât suresi 11.ayette yasaklanmıştır. Alay etmem haramdır. Karşı tarafa eziyet ve sıkıntı verdiği zaman daha şiddetli haram olur. Alayın mânası karşısındaki insanla eğlenmek, onu küçük düşürmek, onun noksanlarına dikkat çekmektir. Bu bazen anlatarak bazen de ima yoluyla yapılabilir.
On İkinci Âfet:Sırrı Yaymak
Herhangi bir sırrı ifşa etmek yasaklanmıştır. Çünkü bunla tanıdık ve dostlara eziyet edilmiş ve haklarına ihanet edilmiş olur.
On Üçüncü Âfet:Yalan Yere Söz Vermek
Dil denilen cehennem bileti, söz vermede durmaz. Sonra ise nefis, genellikle o sözü yerine getirmeye yanaşmaz. Böylece sözünde durmamış olur. Bu münafıklığın alâmetlerindendir. Maide suresi 1.ayette de Allah Teâlâ verilen sözleri yerine getirmeyi emreder.
On Dördüncü Âfet:Yalan Konuşmak ve Yalan Yere Yemin Etmek
Yalan, günahların en büyüğü ve çirkinidir. Lâkîn yalana izin verilen yerler vardır. Savaşı amacına ulaştırmak, iki kişinin arasını düzeltmek, kendisine karşı kusur işleyen birinin gönlünü kazanma gibi... İbadete teşvik ve günahtan sakındırmak için hadis uydurmak büyük günahtır. Yalan zaruret halinde söylenir.
On Beşinci Âfet:Gıybet
Hucurât suresi 12.ayette Allah Teâlâ gıybeti yasaklamıştır. Hz.Muhammed (s.a.v) ve birçok âlim de gıtbetin kötü bir şey olduğunu vurgulamıştır.
Gıybet, duyduğu takdirde hoşlanmayacağı şeyi kardeşinin arkasından söylemendir. Bu kusur, bedeni, soyu, elbisesi vs. ilgili olabilir. Hepsi aynı hükümdedir.
Gıybet sadece konuşarak yapılmaz. Üstü kapalı söylemek de fiil ile belirtmek de açıkça söylemek gibidir. Göz işareti, ima ile de gıybet yapılabilir. Gıybete kulak vermekte gıybettir. Gıybeti işiten, diliyle karşı çıkmalı çıkamıyorsa kalben nefret etmediği müddetçe o günaha ortaktır.
On Altıncı Âfet:Söz Taşıma
Dedikodu çoğunlukla, birinin sözünü, o kimsenin aleyhindeki birine ulaştırmak olarak bilinir. Kur'ân-ı Kerîm'de birçok yerde yasaklanmıştır.
Lâkîn dedikodunun geniş tarifi, dedikodu, açıklanması hoş görülmeyen şeyi anlatmaktır, şeklinde yapılabilir. Laf taşımak bir günahı engelliyecekse yapılabilir. Laf getiren kişiyi kınamamak ise uygun değildir.
On Yedinci Âfet:İkiyüzlülük
İkiyüzlü olan kimse, birbirine düşmanlığı olan iki kimse arasında gidip gelir. Her birine hoşuna gidicek sözler söyler. Bu münafıklıktır. Hadislerde yasaklanmıştır. Lâkîn mazeret bulunuyorsa sorun yoktur. Misal:zaruretten dolayı idarecenin huzuruna çıkmış ve övgüde bulunmadığı halde kendisine zarar geleceğindem korkan kişi mazeretli sayılır.
On Sekizinci Âfet:Övmek
Övmenin 6 afeti vardır. 4 tanesi övende 2 tanesi övülendedir.
Övenin afetleri
1.Öven kişi bazen haddi aşıp yalan söyler.
2.Öven kişi bazen gösterişe girer.
3.Öven kişi bazen tam bilmediği konulardan bahseder.
4.Bazen övülen şahıs zalim ya da fâsık olup bu övgüden dolayı sevinir.
Övülenin âfetleri
1.Övgü övülen kişiyi kibre sokar.
2.Kişi hayırla övüldüğü zaman sevinip tembelleşir. Kendi nefsinden memnun olur. O zaman çalışması azalır.
Eğer öven ve övülen tehlikelerden korunuyorsa övgü caizdir. Hatta bazen güzel bile karşılanır. Lâkîn kişinin kendini övmesi çirkin bir davranıştır. Zira onda kibir ve böbürlenmek vardır.
On Dokuzuncu Âfet:Konuşulan Sözdeki Gizli Hataların Farkında Olmak
Bazı konularda konuşmak ancak âlimlerin işidir. İlmî az olan yahut anlatımı noksan olan kişi konuşarak yanlış yap.
Hucurât suresi 12.ayette Allah Teâlâ gıybeti yasaklamıştır. Hz.Muhammed (s.a.v) ve birçok âlim de gıtbetin kötü bir şey olduğunu vurgulamıştır.
Gıybet, duyduğu takdirde hoşlanmayacağı şeyi kardeşinin arkasından söylemendir. Bu kusur, bedeni, soyu, elbisesi vs. ilgili olabilir. Hepsi aynı hükümdedir.
Gıybet sadece konuşarak yapılmaz. Üstü kapalı söylemek de fiil ile belirtmek de açıkça söylemek gibidir. Göz işareti, ima ile de gıybet yapılabilir. Gıybete kulak vermekte gıybettir. Gıybeti işiten, diliyle karşı çıkmalı çıkamıyorsa kalben nefret etmediği müddetçe o günaha ortaktır.
On Altıncı Âfet:Söz Taşıma
Dedikodu çoğunlukla, birinin sözünü, o kimsenin aleyhindeki birine ulaştırmak olarak bilinir. Kur'ân-ı Kerîm'de birçok yerde yasaklanmıştır.
Lâkîn dedikodunun geniş tarifi, dedikodu, açıklanması hoş görülmeyen şeyi anlatmaktır, şeklinde yapılabilir. Laf taşımak bir günahı engelliyecekse yapılabilir. Laf getiren kişiyi kınamamak ise uygun değildir.
On Yedinci Âfet:İkiyüzlülük
İkiyüzlü olan kimse, birbirine düşmanlığı olan iki kimse arasında gidip gelir. Her birine hoşuna gidicek sözler söyler. Bu münafıklıktır. Hadislerde yasaklanmıştır. Lâkîn mazeret bulunuyorsa sorun yoktur. Misal:zaruretten dolayı idarecenin huzuruna çıkmış ve övgüde bulunmadığı halde kendisine zarar geleceğindem korkan kişi mazeretli sayılır.
On Sekizinci Âfet:Övmek
Övmenin 6 afeti vardır. 4 tanesi övende 2 tanesi övülendedir.
Övenin afetleri
1.Öven kişi bazen haddi aşıp yalan söyler.
2.Öven kişi bazen gösterişe girer.
3.Öven kişi bazen tam bilmediği konulardan bahseder.
4.Bazen övülen şahıs zalim ya da fâsık olup bu övgüden dolayı sevinir.
Övülenin âfetleri
1.Övgü övülen kişiyi kibre sokar.
2.Kişi hayırla övüldüğü zaman sevinip tembelleşir. Kendi nefsinden memnun olur. O zaman çalışması azalır.
Eğer öven ve övülen tehlikelerden korunuyorsa övgü caizdir. Hatta bazen güzel bile karşılanır. Lâkîn kişinin kendini övmesi çirkin bir davranıştır. Zira onda kibir ve böbürlenmek vardır.
On Dokuzuncu Âfet:Konuşulan Sözdeki Gizli Hataların Farkında Olmak
Bazı konularda konuşmak ancak âlimlerin işidir. İlmî az olan yahut anlatımı noksan olan kişi konuşarak yanlış yap.
On Dokuzuncu Âfet:Konuşulan Sözdeki Gizli Hataların Farkında Olmak
Bazı konularda konuşmak ancak âlimlerin işidir. İlmî az olan yahut anlatımı noksan olan kişi konuşarak yanlış yapmış olur.
Yirminci Âfet:Halkın Yersiz Soruları
İlmî olmayan bazıları, ilmî konulara dalmayı sever. Şeytan bu kimselerin kanına girer. Onlara âlim ve fazilet sahibi olduklarını söyler. Kişi de yersiz sorularıyla küfre düşebilir.
Bazı konularda konuşmak ancak âlimlerin işidir. İlmî az olan yahut anlatımı noksan olan kişi konuşarak yanlış yapmış olur.
Yirminci Âfet:Halkın Yersiz Soruları
İlmî olmayan bazıları, ilmî konulara dalmayı sever. Şeytan bu kimselerin kanına girer. Onlara âlim ve fazilet sahibi olduklarını söyler. Kişi de yersiz sorularıyla küfre düşebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder